Ahududu Yetiştiriliciği
AHUDUDU YETİŞTİRİCİLİĞİ
Bitkileri Türkiye’nin kuzeyinde batıdan doğuya uzanan bir kuşak boyunca, genellikle 1000 m ve daha fazla yükseklerde, hava oransal nemi fazla olan yerlerde doğal olarak bulunurlar. Bu yörelerde bulunan halk tarafından çeşitli isimler altında (ağaç çileği, ayı üzümü, more, mudimak, kavuklu çilek, kırmızı böğürtlen v.b.) tanınırlar.
Son yıllarda Ülkemizde derin dondurma tekniklerinin geliştirilmesiyle, yurt dışına ihraç edilen dondurulmuş ürünler içinde ahududu önemli bir paya sahiptir. Bu nedenle ahududu soğuk depo işletmeleri tarafından aranılan bir ürün olmuştur. Yüksek fiyatla alıcı bulmaktadır
EKOLOJİK İSTEKLERİ
İklim
Ahududu genelde bol güneşli, rüzgardan korunmuş, yeterli toprak rutubeti olan yerler ahudutları için en uygun alanları oluştururlar. Ahududu genel olarak soğuk, ılıman iklim bölgelerinin bitkileridir. Ancak bazı çeşitleri sıcak ılıman iklim bölgelerine adapte olabilmektedirler. Kış aylarında şiddetli donlara (-20C°, -25C°’ye kadar) oldukça dayanıklıdır. Meyve olgunluk dönemi Haziran–Ağustos aylarında gerçekleşmektedir. Ahududu yetiştiriciliğinde hava oransal neminin genellikle yüksek olması istenir. Kışları çok ılık, yazları çok sıcak ve kurak olan bölgelerde ahududu yetiştiriciliği yapılmamalıdır. Yüksek oranda hava nemine karşılık bahçenin iyi havalanması, hava akımının sağlanması da gerekmektedir. İlkbahar aylarında uzun süren sis olayları da tozlanma ve döllenme üzerinde olumsuz yönde etkileri olmaktadır. Bu gibi durumlarda şekilsiz meyve, eksik meyve tutumu, kalitesiz meyve ve verim az olur. Ahududu yetiştiriciliğinde güneşlenmenin de büyük önemi vardır. Yeterli güneşlenme, daha iyi bir sürgün gelişimi sağlar, sürgünlerin pişkinleşmesini ve kışa daha kuvvetli girmelerine yardımcı olur. Böylece sürgünlerin şiddetli donlara dayanıklılıkları artar. İyi bir güneşlenme meyve kalitesini ve verimliliğini de artırır. Gölgede yetişen ahududu sürgünleri uzun boylu ancak cılız, boğum araları uzun, donlara ve hastalıklara hassas olurlar.
Toprak
Ahududular orta veya orta-küçük çalılardır ve özel bir toprak isteği göstermezler. Bununla beraber, ahududu yetiştiriciliği organik maddelerce zengin, derin, geçirgen, yarı asit, hafif veya orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda başarılı şekilde yapılır. Sürekli toprak nemi sağlanmalıdır. Bu nedenle drenajı sağlanmış, ağır bünyeli topraklarda da uyum sağlamaktadır. Toprak reaksiyonu hafif asit veya nötr (pH = 6-7) olmalıdır. Toprak derinliği en az 1 metre olmalıdır. Toprak hazırlığında toprak 30-35 cm derinlikten işlenmesi yeterlidir. Toprak işleme sırasında organik gübrelemenin beraber yapılmasında yarar vardır.Takip eden uygulama N, P, K gübrelemesidir. Bunun da sonbahar sonunda veya kış sonundan önce toprak analizi sonunda gerekli miktarlarda uygulanmalıdır.
ÇEŞİT SEÇİMİ
• Çeşit bulunduğu iklim ve toprak özelliğine uygun,
• Verimli ve hastalıklara dayanıklı,
• Pazarın aradığı bir çeşit,
• Yola ve taşımaya dayanıklı,
• Bitkisi kuvvetli gelişen,
• Ayrıca meyveler taze olarak veya meyve işleyen bir kurulaşa pazarlanması durumlarında farklı çeşit gerektirmektedir.
• Çeşidi, özelliği ve kaynağı belli olmayan fidanlar ile bahçe kurulmamalıdır.
Bu tip fidanlarla çeşitler karıştığı için meyvenin pazar değeri ve verim düşmekte, pazarlamada güçlüklerle karşılaşılmaktadır.
Yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan bazı ahududu çeşitlerinin özellikleri:
Heritage: Bitkisi oldukça güçlü gelişen, verimli, dik büyüyen bitkiye sahiptir. Geç döneme kadar meyve hasadı olan, farklı bölgelerde iyi adaptasyon olma özelliğindedir. Meyvesi orta iri, sert, orta kırmızı renk, tat orta, derin dondurulmaya uygun, serin bölgelerde geç olgunlaşmaktadır (Şekil 9).
Meeker: Güçlü gelişen bitki, makinalı hasada uygun, meyve iri, kırmızı renkli meyve, orta sertlikte kaliteli meyve, taze ve işlemeye uygundur.
Tulameen: Oldukça verimli, bitkileri çok güçlü gelişmekte. Makinalı hasada uygun, hem sofralık hem de sanayide işlemeye uygun bir çeşittir. Meyve çok iri, konik, parlak, kırmızı, sert ve yüksek kalitelidir.
Willamette: Güçlü gelişen bitkilere sahip, farklı bölgelere adapte olma özelliği iyi, hastalık ve zararlılara dayanıklı bir çeşittir. Makineli hasada uygundur. Sıcak bölgelerde yetiştirildiğinde sonbahar ürünü alınabilmektedir. Meyve iri, konik, koyu kırmızı, sert, işlemeye çok uygun, tadı çok iyi. Kök çürüklüğüne hassastır.
Şekil 9. Heritage Ahududu çeşidi
YETİŞTİRME TEKNİĞİ
Fidan üretimi Diğer meyve türlerinde olduğu gibi ahududuları aşılama tekniği uygulanmamaktadır. Ahududu gövde çelikleri çok farklı uygulamalara rağmen köklenmemektedir. Çelikle çoğaltma ile de ahududu fidanı üretilememektedir. Ayrıca ahududu tohumları ile üretim, hem tohumlar zor çimlenmekte, hem de tohumlardan çıkan bitkiler ana bitkiye benzememektedir.
Ahududu fidanı üretimi;
1 – Kök sürgünleriyle,
2 – Kök çelikleriyle ve
3 – Doku kültürü yöntemi ile fidan üretimi ile yapılır.
Kök sürgünleri ile fidan üretimi Ahududu bitkisinin kök boğazı ve kökte bulunan gözlerden her yıl yeni sürgünler çıkmaktadır. İlkbaharda topraktan çıkan sürgünler gelişme mevsimi boyunca büyürler. Geç sonbaharda yapraklarını döktükten sonra erken ilkbahara kadar bunlar köklü olarak sökülür ve fidan olarak kullanılırlar. Kışları sert geçen bölgelerde ilkbaharda söküm daha uygundur. Kök sürgünleri ile fidan üretiminde sağlıklı ana bitkiler ile, gerekir ise sterilize edilmiş alanlarda damızlıklar kurulur. Bu damızlıklarda bakım en iyi şekilde yapılır. Meyve dalcıkları henüz çiçekte iken kesilir ve her 4-5 yılda bir, fidanlık yeri değiştirilmelidir.
Kök çelikleri ile fidan üretimi Ahududu bitkilerinin gövde çelikleri ile üretimi mümkün olmamakla beraber kök çelikleri ile fidan üretimi sağlanabilmektedir. Kök çelikleri sonbaharda yaprak dökümünden, ilkbaharda gözlerin sürmesine kadar geçen dinlenme döneminde alınırlar. 2 mm’den 10 mm’ye kadar değişen kalınlıklarda kök parçalarından yararlanılır. Çelikler 5-10 cm boyunda hazırlanırlar. Kök parçalarının alınıp çelik yapılmaları ve dikilmelerine kadar, çok nemli ortamlarda tutulmaları ve kurumalarının önlenmesi gerekir. Kök çelikleri arazide 60-80 cm aralıklarla ve 3-5cm derinlikte açılan çizilere yan yana ve yatay olarak dizilir üstleri toprak ile kapatılır. Çeliklerin dikildiği yer hafif bünyeli, organik ve ticari gübrelerle zenginleştirilmiş olmalıdır. Bu çelikler üzerindeki gözler ilkbaharda sürer ve yaz boyunca gelişerek sonbaharın sonlarında dikime hazır fidan haline gelirler.
Doku kültürü yöntemi ile fidan üretimi Ahududu fidan üretiminde, en modern, en sağlıklı ve en hızlı yöntem, doku kültürü tekniğidir. Kontrollü şartlarda sağlıklı olarak büyütülen ana bitkilerin büyüme noktalarından 0.1-0.3 mm kadar küçük parçalar alınarak sterilize edilmiş tüplerde özel besin ortamlarına konulurlar. Sıcaklık, nem ve ışık yönünden en iyi şartların sağlandığı büyüme odaları veya dolaplarında bu parçacıklar içinde bulundukları özel ortamda çoğalır ve küçük bitkicikler oluşur. Bunlar belirli bir süre sonra alınarak küçük saksılara daha sonrada büyük saksılara alınıp dış şartlara alıştırılarak büyütülürler.
TOPRAK HAZIRLIĞI
Bahçe kurulacak yerin iklim özellikleri, ahududu bitkilerinin yetiştiriciliğine uygun olmalıdır. Toprak analizi yaptırılarak gerektiğinde toprak bünyesi uygun hale getirilir. Bahçenin ilkbahar ve özellikle yaz aylarında sürekli sulanacağı düşünülerek, su kaynaklarına yakınlığı, sulama suyu temini durumuna göre sulama yöntem ve tesisine karar verilir. Bahçe toprağının hazırlığına yaz aylarından başlanır. Derin bir sürüm, gerekirse krizma yapılır. Toprak analizi yaptırılarak verilecek gübre miktarları belirlenir. Genel olarak topraklar organik maddece fakir olduklarından 3-5 ton çiftlik gübresi verilerek ikinci bir sürüm yapılır. Gübrelemeden sonra, toprak işlenerek gübrenin toprağa karışması sağlanmalıdır. Toprak işlendikten sonra gerekiyorsa toprak fümigasyonu yapılmalıdır.
BAHÇE TESİSİ VE DİKİM
Ahududu bahçesi kışları çok sert geçmeyen bölgelerde geç sonbahar ve kış aylarında tesis edilir. Bu uygulamayla fidanların ilkbahar gelişme dönemine daha kuvvetli ve hazırlıklı girmesini sağlar. Ancak kış aylarında şiddetli don olayları görülen bölgelerde erken ilkbahar dikimi daha uygundur. İlkbahar dikimlerinde de fazla gecikilmemesi gerekmektedir. Ahududu fidanları bahçeye, kökleri ot, saman, perlit, torf gibi malzemeler ile nemliliğini koruyarak getirilmelidir. Bahçenin bir kenarına hendek açılır ve sıralanarak dikime kadar burada tutulurlar. Ahududu bahçelerindeki sıra aralıkları 2-2.5 m olmalıdır. Sıra üzeri aralıkları 0.4-1.0 m aralıklarla dikim yapıldığında maksimum verime daha kısa sürede ulaşılır. Dikilecek ahududu fidanlarında önce kök tuvaleti yapılır. Yaralı, kuru ve çok uzun kökler kesilir. Daha sonra, önceden hazırlanmış ve toprak gübre karışımı doldurulmuş çukurdan yaklaşık 20-30 cm derinliğe kadar toprak alınır. Dikim derinliği fidanın kök boğumunun tamamı toprak içinde kalacak şekilde ayarlanarak fidan bu şekilde hazırlanan çukura dikimi yapıldıktan sonra, fidanın dip kısmına konan toprak ayak ile sıkıştırılır (Şekil 10 ve 11).
Şekil 10. Fidan dikimi
Şekil 11. Toprak sıkıştırma
Dikimin hemen ardından fidanlara can suyu verilir. Dikimi yapılan fidanın tepesi 20-30 cm’den kesilir. Bu durumda ilk meyveler kök bölgesinden çıkacak sürgünlerden ertesi yılın yaz aylarında alınır. Ancak fidanın tepesi 40-60 cm’den kesilir ise aynı yılın yaz aylarında meyveler alınır.
BUDAMA
Dikim Budaması Dikimden hemen sonra fidanlar 20-30 cm yüksekliğinde kesilirler. İlkbaharda 2-3 veya 4 adet kuvvetli gelişen dip sürgünler bırakılır diğerleri dipten çıkarılır. Ayıklama yaparken bırakılan dallar arasında en az 20-25 cm kadar mesafe bırakılmalıdır. Kış Budaması Ahudutları taç kısımları ile 2 yıllık toprakaltı kök kısımları ile çok yıllık bir bitkidir. Bırakılan çubuklar birinci yıl olgunlaşır, ikinci yıl meyve verdikten sonra kururlar. Bu dallar hasattan sonra veya sonbaharda toprak yüzeyine yakın bir yerden kesilip tellerden temizlenmelidir. Kök dibinden çıkan yeni sürgünlerden ertesi yıl için her kümede en kuvvetli gelişen 3-4 yeni sürgün bırakılır diğerleri yine temizlenirler. Kış budaması için en uygun zaman sonbahar veya ilkbahar başıdır. Devamlı meyve veren çeşitlerde sonbahar ürünü gelişme göstermektedir ki bu da Eylül’den ilk donlara kadar devam etmektedir. Bu nedenle budama işlemi oldukça basittir, çünkü bitkinin tüm toprak üstü kısmı yaklaşan kışa doğru kesilerek uzaklaştırılır. Takip eden ilkbaharda yeni sürgünler gelişirler ki bunlar zayıf ve incedir. Her bir metre sıra üzerinde bir düzineden fazlası kesilmelidir.
Şekil 12. Ahududularda terbiye şekilleri
Yaz Budaması
Yazın tepe alma yapıldığı gibi, fazla dalların da ayıklanması gerekmektedir. Çok sıcak aylarda tepe alma sakıncalıdır. Zayıf ve yere yakın dallar kesilir. Genel olarak iri meyveler kuvvetli dallarda 15 cm uzunluğundaki meyve dalcıklarında olmaktadır. Bu nedenle budama yaparken bu özellik göz önünde bulundurulmalıdır. O halde budama yapılırken fazladan oluşan koltukların bir kısmını temizleyip meyve dalcıklarını kuvvetlendirmek gerekmektedir. Budama ile meyve sayısını biraz azaltsa da meyve irileşmekte ve kalite yükseldiği için pazar değerini artırmaktadır. Gençleştirme Budaması Ahudutlarında gençleştirme budaması da yapılmalıdır. Yıllar geçtikçe kök kısmı yaşlanmaya yüz tutar, yeni dallar azalır ve böylece verimde ve kalite de azalmalar görülür. Bunu ortadan kaldırmak için, 5-6 yılda bir ahudutlarının toprak altındaki yaşlı kök kısmı kesilir. Kesimden hemen sonra bitkilerin bulundukları yerlere (ocaklara) bol miktarda çiftlik gübresi ve ticari gübre (azot, fosfor ve potaslı gübre) verilmelidir. Bu işlemler ile ahudutlarının ömrü uzatılmış olur. Aynı tesiste 12-15 yıl yetiştiricilik yapılabilir.
GÜBRELEME
Gübrelemede, bahçe toprağı analiz yaptırılarak gerekli gübreleme yapılmalıdır. Ancak analiz yapılmaması durumunda yıllık gübre ihtiyaçları; 4 -10 kg saf azot karşılığı azotlu gübre, 5 –7 kg saf fosfor karşılığı fosforlu gübre, 8 -12 kg saf potasyum karşılığı potasyumlu gübre verilir. Tam verim çağındaki bahçelerde bu miktarlar ilk dikim yıllarında 1/3’ ü, ikinci yılda ½’ si olarak verilmelidir. Azotlu gübreler genelde amonyum sülfat olarak verilir ancak pH= 5.5 ve daha düşük ise amonyum nitrat olarak verilmelidir. Gerekirse kireçleme yapılarak pH 6-7 ye yükseltilir. Azotlu gübreler ahududu bitkilerine erken ilkbaharda ve meyve gelişimi sırasında olmak üzere iki defada verilir. Azotlu gübreler sulama veya yağış öncesi, bitkilerin kök bölgelerine serpilerek verilmelidir. Fosforlu ve potasyumlu gübreler gerektiğinde yılda veya iki yılda bir uygulanır. Uygulama sonbahar kış aylarında, fosforlu ve potasyumlu gübreler bitkilerin kök bölgeleri hizalarına toprağa 20-30 cm derinliğe gömülerek uygulanır.
SULAMA
Ahududu meyvesinde iyi verim alabilmek için sulama, önemli faktörlerden birisidir. Sürekli toprak nemi isteğinde olan ahududu bitkileri için sulama önemli bir konudur. Yağışların yetersiz olduğu dönemlerde sulama zorunlu olarak yapılmalıdır. özellikle hasat zamanında daha fazla sulama gerekir. Ancak ahududu bitkisi kökleri kuraklığa olduğu kadar aşırı suya da duyarlıdır. Az geçirimli topraklarda fazla su birikimi köklerde hastalıklara ve ölümlere sebep olur. Aşırı sulama susuzluk kadar zararlı olabilir. Sulama; karık, yağmurlama veya damla sulama şeklinde yapılır. Ancak hasat döneminde yağmurlama sulama yönteminden kaçınılmalıdır.
VERİM
Ahududu yetiştiriciliği tekniğine uygun şekilde yapıldığında, tam verim çağındaki 1 dekar ahududu bahçesinden 1,5-2,0 ton meyve almak mümkündür.
HASAT VE AMBALAJ
Ahududu meyve türleri içerisinde meyvesi en hassas olanlardan biridir. Bu nedenle kısa zamanda bozulabilen ve hızlı tüketilmesi gereken bir meyvedir. Bu nedenle ahududu hasadı, ambalajı ve taşınmasında çok titiz davranmak gerekmektedir. Toplamada gecikme, meyvenin yumuşaması normal rengini kaybederek daha koyu renk alması ile anlaşılır. Derin dondurma ve gıda sanayi için ahududu tipik rengini aldıktan sonra hasat edilmelidir. Ahududu meyveleri saplarından kolayca ayrılmaya başladıktan sonra sabah erken saatlerde hasadı yapılmalıdır. Haftada 2-3 defa hasadı yapılmaktadır (Şekil 13). Sıcak ve kuru havalarda daha sık hasat edilebilir. Ahududu hasadı için günün serin saatleri tercih edilmelidir. Genellikle sabah 8-10 arası en uygun saatlerdir. Hasat edilen meyveler en kısa zamanda serin, gölge bir yere taşınmalı, mümkünse hemen soğuk depoya konulmalıdır.
Şekil 13. Değişik olgunluk dönemindeki ahududu meyveleri.
Gıda endüstrisi kuruluşlarına işlenmeye gönderilecek meyveler 0.5–1.0 kg’lık kutulardan 3-5 kg’lık küçük kasalara kadar daha büyük kaplara doğrudan toplanır. Bu kapların seçiminde alıcı fabrikanın talepleri göz önünde bulundurulmalıdır. Taze olarak pazarlanacak meyveler 100, 250 veya 500 g’lık küçük plastik kaplara toplanır, bu kaplar ile büyük kasalara dizilerek bu şekilde nakliyeye hazır duruma gelmiş olur. Ambalaj kaplarının altı ezilen meyve suyunun akabilmesi için mutlaka delikli olmalıdır. Aksi halde alt taraftaki meyveler hemen çürürler. Hasat edilen bu meyveler en kısa zamanda serin bir yere alınmalıdır. Ahududu meyvelerinin uzun süre taze olarak muhafazaları genel olarak düşünülemez. Ancak olağanüstü durumlarda –0.5°C veya 0°C’de %85-90 oransal nem koşullarında 5-7 gün süreyle depolanabilir. Muhafazayı kısıtlayan en önemli faktör meyvelerin çürümeleridir. Bir işçi 1 saatte ortalama 4-6 kg ahududu meyvesi toplayabilir.
MEYVENİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Ahududu meyveleri çok çeşitli şekillerde değerlendirilirler. İstenirse krema ile veya diğer meyveler ile birlikte hazırlanan meyve salatası şeklinde tüketilir. Derin dondurularak muhafazaya alınan meyveler uzun süre farklı değerlendirmeler için hazır tutulur. Ahududu meyveleri pasta endüstrisinin aranan meyvelerindendir. Ayrıca meyveler kurutularak değişik şekillerde kullanılmak üzere (meyve çayı gibi) uzun süre saklanabilirler. Ahududu meyveleri meyve suyu, konsantre ve likör olarak da kullanılmaktadır. Reçel, marmelat, jöle ve şekerleme endüstrisinde, özellikle kendine özgü güzel kokuları nedeniyle meyve tozu ve meyve esansı imalatında da değerli bir hammaddedir. Son yıllarda hızla gelişen ve tüketimleri artan dondurma ve meyveli yoğurt üretiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır.
TAKVİM
Dikim zamanı; Mart’ın ilk haftasına kadar veya Kasım-Aralık
Meyve olgunlaşma ve Hasat zamanı; 20 Haziran – 1 Temmuz
Kuruyan dalların çıkarılması; Ekim – Kasım
Bahçedeki fazla sürgünlerin çıkarılması, sulama; İlkbahar ve yaz boyunca
Sürgün uçlarının alınması; Erken ilkbahar